Ana içeriğe atla

MARAZ (HANDE ALTAYLI)

Merhaba, bu hafta çok güzel bir kitap okudum. Ancak her zamanki gibi öncelikle biraz yazardan bahsedeceğim.

HANDE ALTAYLI:


  •  Haber Türk TV'de yayınlanan Teke Tek programından tanıdığımız, haber sunuculuğunun yanı sıra gazeteci ve köşe yazarı olan Fatih Altaylı ile evli.,
  • Eşi 57, kendi 48 yaşında. Aralarında 9 yaş olan bu çiftin ilişkisi kitaptaki Aslı adlı karakterin ilişkierine yansmış gibi gözüküyor.
  • Yakın zamanda büyük bir ilgi gören "Kadın" dizisinin yazarı olmasının yanında, geçmişte de iyi bir izlenme oranına sahip olan "Merhamet" adlı dizinin de temel kaynağı. Zira bu dizi onun "Kahperengi" adlı kitabının uyarlaması. 
  • Normal hayatta işler yolunda gitmediğinde yazarak kendine yeni bir dünya kurduğunu söylüyor. Ayrıca başka her şeye kendini kapatarak yazdığından olsa gerek kitaplarında kendi hayatına ait izlere keke tat versin diye attığımız bir tutam tuz kadar rastlıyoruz.


   Kitap, ismi Aslı olan ve kendini insanlarla arasına koyduğu sınırlar ile korumayı seçen, arkadaş çevresine bağlı, kararlı ve olgun bir karakterin gözünden anlatılmış. Aslı'nın kocası tarafından aldatılmasıyla hayatı yin yang* misali değişiyor.
   Kitapta en çok ilgimi çeken karakter Münevver Hanım oldu. Bu karakterle yazar, günümüzde kalıp haline getirilmiş olan "kadın olmak" algısını kırmayı çok iyi başarmış. Ayrıca kitapta böylesine yaşlı bir kadının böylesine bir hayatı olması beni şaşırtmadı değil.
  Madem Münevver Hanım hakkında bu kadar konuştuk, kitabın dili ve anlatımına da Aslı ile konuşmasından alıntıladığım şu cümlesiyle değinmek isteririm:
Bırakın Allah aşkına. Zekiydi, azimliydi ve doğru zamanda doğru şeyleri yazdı.Yoksa onu üstün vasıflı bir yazar saymak nicelerine haksızlık etmek olur. Küçümsemek için söylemiyorum, çok çalışkandı ve zaman içinde meleke kesp etti. Yoksa ilk zamanlarına bakarsanız, doğuştan gelen bir istidadı olmadığınını göreceksiniz. Demek istediğim o ki, eğer yazmayı çok istiyorsanız, çok okuyun çok çalışın.
   Anlayacağınız üzere; dil yalın, anlaşılır ve günümüzde sık kullanılmayan kelimelere nadir rastlanıyor. Ayrıca kitapta küfürlere de yer verilmiş. Ancak okuyucuyu rahatsız edecek derecede değil.
   Bu kitabı okuduktan sonra hayatın bir parkur olduğunu fark ettim. Üzerinde kısa - uzun engeller olan bir parkur... Sen bu engellerin üzeriden atladığın müddetçe yaşar, var olursun.
     Aslı'dan öğrendim ki hayatta "kötü" bir çok şey başına gelebilir. Bunlerin üstesinden gelmede sana yardım edecek kişi yine sensin. Eğer başını dik tutar ve kendi doğru kararkarını alırsan, başkasının gönlünü yapmaya çalışarak yaşamazsan, hayatta, hem mutlu olur hem de zorlukların üzerinden kolayca gelebilirsin.



    BU KİTABA PUANIM  98/100.
   Kitap çok güzel ancak 100 puanı hak edecek olan asla unutamayacağım bir lezzet ağzımda bırakamadı.




*Yin yang: Her iyiliğin içinde bir kötülük, her kötülüğün içinde bir iyilik vadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BAYAN HİÇBİRİ (AYBİKE ERTÜRK)

   Kitabı yorumlamaya başlamadan önce birazcık yazar hakkında konuşmak istiyorum.    Aybike ERTÜRK: 1979'da doğdu. 2002 - 2004 yılları arasında reklam ajanslarında metin yazarlığı yaptı. 2004 yılında senaristlik yaptı. (Örneğin; Emret Komutanım, Kızlar Yurdu, Puslar) Özgürce yazabimek için kariyerine ara verdi ve kitap çıkarttı. Ruhu çocuk kalan yetişkin bir vücuda sahip. Samimi.    Ayrıca gönüllerde içtenliğiyle taht kuran Aybike Ertürk'ün kitapla ilgili yaptığı bir açıklamada "Hepsini aynı anda olunca kimse size madalya takmıyor. Sakinleşip önce hiçbiri olmayı kabul etmek gerekiyor. Sonra hepsi yavaş yavaş oluyor zaten. Su sizi kaldırıyor, çırpınırsanız boğuluyorsunuz." diyerek bize kitabın kısa bir özetini geçiyor birnevi.     Ama ben yine de size bir şeyler anlatayım.      Kitap dünyanın (iyi anlamda) en hareketli annesiyle hayata karşı duran Ela adlı bir karakterin gözünden anlatılmış. Hayatın yoluna...